Çarşamba

ÇarşambaGenel Bilgiler

Samsun-Ordu karayolu üzerinde, Çarşamba Ovası’nda kurulmuş, Yeşilırmak'ın iki yanına yayılmış. Samsun’a 36 km uzaklıkta. Ulaşım sadece karayoluyla sağlanıyor. Tarihi demiryolu hattı ne yazık ki söküldü. Terme, Tekkeköy, Karadeniz kıyıları, Ayvacık ve Salıpazarı ilçeleri ile komşu. Çarşamba, hem yüzölçümü hem de nüfus yoğunluğu bakımından Samsun’un ikinci büyük ilçesi.

Bafra ilçesi gibi, Çarşamba da Yeşilırmak'ın biriktirdiği bir birikinti ovasıdır. Yeşilırmak, ovayı ikiye bölüyor. Canik Dağları’nın uzantısı olan dağlar, ilçenin güneyinde kalıyor. Canik ormanlarla kaplıdır. Ama ovada, tek ormanlık alan Çaltı Burnu üzerindedir.

Türkiye'nin büyük akasularından, 416 km uzunluğundaki Yeşilırmak ovaya ve Çarşamba’ya can veriyor. Sivas'taki Köse Dağları’ndan (2801 m) doğup, Canik Dağları’nı aşarak Çarşamba Ovası’nı sulayıp, Civa Burnu’ndan Karadeniz'e dökülüyor. Yeşilırmak'ın denize yakın kısımlarında delta gölleri oluşmuş. Sahilde yer alan bu göller; Dumanlı Gölü, Akarak Gölü, Akmaz Gölü ve Kocagöl. Diğer göller ise ırmak yatağının değişmesi sonucu oluşmuştur.
Bunlar; Sazlık Gölü, Çilme Gölü, Körırmak Gölü’dür.

Göllerin çevresi sazlık ve bataklıkla çevrilidir.

İlçe merkezi
Yeşilırmak Çarşamba’yı ikiye bölmüş. Kent yaşamı da bu nedenle hep iki yaka olmuş. Bir tarafta yaşayanlar, öteki tarafa "karşı yaka" demişler. "Karşı yaka"ya geçmek deyim olmuş. Geçit veren tek köprü varmış balangıçta. 20. yy. başlarında ahşap olarak yapılan, ardından Yeşilırmak sularına daha dayanıklı olması için taşa dönüştürülen tarihi köprü. Öyle taşkınlar yaşanmış ki, bu köprü bile zorlanmış, zaman zaman takviye gerekmiş. Simdi Yeşilırmak üzerinde iki köprü var. İkincisi, şehir dışından geçen Samsun Ordu karayolunun üzerinde. Üçüncüsü da yapım aşamasında. Tarihi köprünün de güneyinde, kentin eski ve yeni mahallerini bir birine bağlamaya hazırlanıyor. Bu köprüyle, Samsun-Ordu Karayolu’yla sıkışan kentin, güneye doğru büyüyeceği hesaplanıyor. Kent merkezi kentin doğu yakasındadır. Belediye ve kaymakamlık binaları, devlet kurumları bu yakadadır. Batı bölüm ise önce tren istasyonu çevresinde gelişmeye başlıyor. Çarşamba’nın ilk orta okulu ve lisesi de bu yakada inşa ediliyor.

Yeşilırmakın suladığı ova, tarıma son derece elverişlidir.

İlçede tarım, Türkiyeye üretim yapacak kadar gelişmiş durumda. Yetiştirilen ürünler; buğday, arpa, çeltik, fasulye, soya fasulyesi, nohut, şeker pancarı, ayçiçeği, şeftali, fındık ve elma başta olmak üzere çok çeşitli. Samsun, Türkiye'deki mısır üretiminin %40’ını sağlarken, mısırın çoğu Çarşamba’da üretiliyor. İlçede 450 dekarlık alana tütün dikiliyor ve yılda ortalama 42 ton tütün yetiştiriliyor. Ekime ve dikime elverişli alanların geniş olması, çiftçilerin verimli alanlarda sebzecilik yapmalarına da olanak sağlamıştır. Çarşamba, sanayi alanında da gelişmiş bir ilçedir. Özellikle yörede üretilen fındığı işleyerek, Almanya, ABD, Suudi Arabistan, Hollanda, Belçika, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya gibi ülkelere ihraç eden üç fındık kırma fabrikası vardır. Ayrıca deniz ürünlerini işleyerek Fransa'ya ihraç eden iki küçük fabrika da mevcuttur.

Çarşamba mutfağının ecesi “mısır” ve pidedir.

Mısır pastası, mısır çorbası, keşkek, karalahana çorbası ve sarması, kaz tiridi, yörenin en ünlü yemekleridir. Buğday unundan yapılan "Çarşamba pidesi" de son derece lezzetli, mutlaka denemelisiniz. Büyük şehirlerde Samsun ve Bafra pidesi olarak tanınan kapalı pidenin hası Çarşamba’da yapılır aslında. Eskiden has pideciler vardı, şimdi de pidecilerin yanısıra her çeşit yemek servisi veren dükkanlarda da bir pide fırını bulunuyor. İnce açılan pide hamuru kıymalı, peynirli, çökelekli iç malzeme yerleştirildikten sonra kapatılıyor ve fırına sürülüyor. Odun fırınında pişirilen pide, üzerine tereyağı sürülerek servis yapılıyor. Açık pide çeşitleri de mevcuttur. Pastırmalısı, yağlı yumurtalısı en çok rağbet edilenlerin başında geliyor.

Coğrafi Konum

Cumhuriyetten  sonra Çarşamba Samsun İline bağlanmış, 1989 yılında  Ayvacık, Salıpazarı ve Tekkeköy Nahiyelerinin İlçe olmaları ile bugünkü duruma gelmiştir.

Çarşamba İlçesi Canik Dağlarının yaklaşık 30 km. kuzeyinde kurulmuştur. Yüzölçümü 70.818 hektardır. 36 derece 43 dakika ile 36 derece 44 dakika doğu boylamı, 41 derece 10 dakika ile 41 derece 13 dakika kuzey enlemi arasında yer alır. Denizden yüksekliği 15 metredir. Samsun İlinin doğusunda ve İl’e 36 km uzaklıktadır.

Tarih

Çarşamba yöresi, MÖ 4000'lerden itibaren bir yerleşim merkezidir ve Hitit-Frig egemenlikleri altında kalmıştır. Grek kaynaklarına göre Bafra ve Terme ile birlikte, Çarşamba ovasında da MÖ Vlll. yüzyılda Amazonlar (kadın savaşçılar) yaşamıştır.

MÖ 670 yılında Amisos (Samsun) ticaret kolonisi kuran Miletoslu denizciler Yeşilırmak kıyılarına kadar uzanarak buralara sömürge kurdular. Bu sömürgelerden birisi olan Yeşilırmak'a “Iris” Çarsamba' nın güneyinde kurşunlu oymağı ile Ordu mahallesinden oluşan sömürgelerine ‘Miskire' dediler.MÖ Vl. yüzyılda Persler'in egemenliğine girer.

MÖ 63 yılında Roma İmparatorluğu'na bağlandı. Roma İmparatorluğu'nun MS 39 yılında ikiye ayrılmasından sonra Bizanslıların (Doğu Roma) egemenliğinde kalmıştır. Bu durum 1200'lere kadar devam etti.Selçuklu Sultanı ll. Kılıçarslan Ülkesini 1185 yılında 11 oğlu arasında taksim ettiğinde yöre Rüknettin Süleyman Şah'ın payına düştü.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra Samsun yöresinde "Canik Beyleri" adıyla yeni idari beylikler oluştu. Bunlar beş tanedir ve biri de Çarşamba havalisinde hüküm süren Taceddinoğulları'dır. Çarşamba Canik Beylerinin merkezi durumundaydı. Bu Beyliklerin en kuvvetlisi olan Taceddinoğulları ilçenin bugünkü batı yakasında bulunan Sarıcalı mahallesinde oturur ve hükmederlerdi.1071 Malazgirt Meydan Savaşı'ndan Sonra Anadolu'ya göç eden Porsukoğulları Çarşamba'ya gelip yerleşmiş ve daha sonra bulundukları yere "Porsuk mahallesi" adı vermişlerdir.

Eskiden şimdiki ilçenin yerinde Sarıcalı mahallesi ile Kuşdoğanlı köyleri bulunurdu.
Burada 1370 yılında büyük bir panayır kurulmuştur. Bu panayır, çarşamba günleri kurulduğu için “Çarsamba Pazarı” denmiştir (Çarsamba ismi buradan gelmiştir).[kaynak belirtilmeli] Sarıcalı ve Kuşdoğanlı'nın ilk yerleri Çepnioğullarıidi. Sonradan buraya Horasan'dan Türk aileleri yerleştirilmiştir.

1428 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na katılan Çarşamba, Yörgüç Paşa, Hoca Ali Paşa ve Hazinedaroğulları tarafından yönetilmiştir.

Çarşamba'da 1700'lü yıllarda Yeşilırmağın batı yakasında Hıristiyan mahallesi de oluşmuştur. Samsun ve çevresi 1847‘deki yönetsel bölünmede Sivas eyaletinden alınarak Trabzon eyaletine verildi. 1847‘de Trabzon eyaletinin Canik livasından başka merkez livası, Batum livası Gönye, Karahisar-ı şarki olmak üzere 4 livası daha vardı.

1870 tarihli Trabzon vilayet salnamesinde Çarşamba kaza olup 119 mahallesi 9200 hanesi ve 32153 erkek nüfusu vardı. Bu nüfusu ile Çarşamba Trabzon vilayetine bağlı Canik sancağının en büyük kazasıdır. Terme, Çarşamba'ya bağlı bir nahiyedir.1870 Trabzon Vilayet Salnamesi'ne göre Çarşamba içesinde ilçe yönetimi üç meclis tarafından yürütülüyordu bunlar;
Meclis-i idare (idare meclisi) olup başkanı, kaymakam
Meclis-i deavi (davalar meclisi) başkanı, başkadı
Meclis-i daire-i belediye (belediye idare meclisi) başkanı, belediye reisidir.
Bu idari yapılanma cumhuriyet dönemine kadar sürmüştür.

1882 Trabzon Vilayet Salnamesine göre Çarşamba Kazasının taşınmaz malları:Hükümet Konağı, 151 cami ve mescit, 1 türbe, 2 tekke, 21 çeşme, 3 hamam, 4 han, 417 dükkan, 251 değirmen, 1812 fırın, 4 fabrika, 2 köprü, 38 kilise, 13 medrese, 147 Müslüman mektebi, 3 Hristiyanyan mektebi, 62 Müslüman mezarlığı ve 16 Hristiyan mezarlığı idi.

1892'deki yönetsel bölümde Canik sancağı, Trabzon vilayetine bağlıydı. Bu dönemde Trabzon vilayetini; Merkez sancağı, Canik, Lazistan ve Gümüşhane sancakları oluşturuyordu.Canik sancağının toplam 6 kazası sırası ile şunlardı :Merkez, Bafra, Ünye, Fatsa, Terme ve Çarşamba. Ladik, Köprü ve Havza bu dönemde Sivas vilayeti sınırları içerisinde idi. Canik sancağı,1896 ve 1903'teki yönetsel bölünmelerde de 1892'deki konumunu korudu.

Canik sancağı, II. Meşrutiyetten sonra Trabzon vilayetinden ayrılarak bağımsız sancak durumuna getirildi. Canik bağımsız sancağının bu dönemde; Merkez (Samsun), Ünye, Bafra, Terme, Çarşamba ve Fatsa olmak üzere toplam 6 kazası vardı. Ladik ile Köprü kazaları ise yine Sivas vilayetine bağlıydı. Canik bağımsız sancağının yönetsel konumu 1918'de de değişmedi.l. dünya savaşından sonra 1920 yılında Ankara hükümeti tarafından görevlendirilen Osman Ağa, türeyen Rumların ve Ermenilerin dağlarda teşkil ettiği çeteleri imha etmiş bölgede emniyet ve asayişi kısmen sağlamış, bundan sonra da Çarşamba'ya yerleşim için göçler başlamıştır.

Çarşamba ilçesi, Trabzon iline bağlı Canik (Samsun) sancağının ilçesi olarak kurulmuş, Samsun bağımsız il olunca Samsun iline bağlı ilçe olarak yönetilmiştir.

Çarşamba Ovası’nda Yeşilırmak’a kavuşan Abdal Deresi’nin kıyısındaki köylerden birinde, Ahmet diye fakir bir genç yaşarmış. Ne var ki sevdalısı Melek’le nişanlanıp askere gittikten sonra kötü haber ona tez ulaşmış: Melek de gözü olan Ağaoğlu Mehmet Ali, Melek’i dağa kaldırmış. Üstelik Mehmet Ali, Melek’le önce açıkça konuşmuş, Melek de çevresindekilerin uyarısına rağmen onu sert biçimde reddetmişti. Ahmet, kötü haberi alınca firar edip, elinde silahıyla arkadaşlarını toplayıp yollara düşer. Gece-gündüz,dağ tepe Melek’i arar. ‘Meleeeek… ‘ diye bağırmaktan sesi gider. Derken bir gün, önce çakal yağmuru uç verir. Sonra koca gökyüzü yarılır. Yeşilırmak öyle bir kabarır ki, uçsuz bucaksız Çarşamba Ovası kaynayan bir göle dönüşür. Evleri, köyleri, hayvanları, insanları yutar. Ortalık durulup sel çekildiğinde, Abdal Deresi’nin Yeşilırmak’a kavuştuğu yerdeki bir kaya, üzerinde el ele tutuşmuş boylu boyunca yatan Ahmet ve Melek’in cansız bedenleri gözler önüne serilir.

Rivayete göre o büyük kaya yediye bölünür ve her bir parçanın dibinden selvi boyu su fışkırır. Ahali, doğanın gözyaşlarını döktüğüne inanarak duaya başlar. İşte bu duaların zaman içinde ‘Çarşamba’yı Sel Aldı’ türküsüne dönüştüğüne inanılır. Kayanın bulunduğu yere daha sonra bir su değirmeni kuruldu ve o yöre Değirmenbaşı olarak anıldı. Ahşap değirmenin yedi taşı vardı. Yedi oluğuna su veren set üzerinden yedi kez yürümek, sağ ve sol omuz üzerinden yedişer kez su atmak uğur sayıldı. Her Hıdırellez’de tekrarlanan gelenek, 1970′lerde değirmenin yıkılmasına kadar sürmüştür. (Tam olarak hatırlamamakla beraber 1980′li yıllarda değirmenin suyunun çevresinde insanlar hıdırellez kutlamaları için buraya toplanırdı su küçük bir şelale görüntüsündeydi.)

Turizm

Höyükler
• TEPECİK: Beyyenice ( İlk Tunç çağı yerleşmesi vardır.)
• KİLİSE TEPE: Beyyenice ( İlk Tunç çağı yerleşmesi vardır.)
• TÜNBÜ TEPE: Eğnel mahallesi, derelik mahallesi ( İlk Tunç çağı yerleşmesi vardır.)

Camiler
Göğceli Camii- Çay mahallesi göğceli mezarlığı.Değirmenbaşı Camii- Kirazlık çay mahallesi değirmenbaşı caddesi.Rıdvan Bey Camii- Orta mahalle.Yeni (Keten ) Camii-Orta mahalle.Abdullah Paşa Camii-Sarıcalı mahallesi.Karagöz(Ahşap) Camii-A.Donurlu.Zeyfelli (Mezarlık-Ahşap) Camii-Kaydan.Turgutlu (Çivisiz- Ahşap) Camii-Turgutlu.Şeyh Habil (Çivisiz-Ahşap) Camii-Yaycılar Helvacalı Köyü Merkez Camii - Kavakdibi

Türbeler (Tekkeler)
Abdal Tekkesi-GülörenmahallesiYeşil Tekke- Dikbıyık A.Güzpınar mahallesi.Çıban Tekkesi- Dikbıyık A.Güzpınar mahallesi.Semail Tekkesi- Ahubaba.Yeşil Tekke -Beyyenice.Ülfi Tekkesi-Karaağaç.Sarlık Tekkesi-Sefalı.Yel Tekkesi-Yenikaracali(ağrı ve sizi, yel girmesi hastalığına şifa bulmak amacı ile ziyaret edildiği söylenmektedir.Gazi Hasan Bey Türbesi- Orduköy mahallesi(İki kardeşi ile birlikte Orta Asya' dan savaşa geldiği, burada şehit düstüğü ve savaşta kullandığı kılıcın türbesinde bulunduğu söylenmektedir.) Sarıtekke-Denizler(daşlık) mh.EsenliMollali Hacıissin-Karamanlı

Doğal alanlar
Eski kent-Kilise kalıntıları-Gülören mahallesi(5 dönüm alana yayılmış kalıntıların Bizans dönemine ait olduğu söylenmektedir).Sivritepe' de tarihi yer altı çarşısı - Karakaya.Göller mevkii toprak altında eski kent kalıntıları - KürtünOrdu kalesi - Orduköy

Su değirmenleri
Su Değirmeni-GülörenmahallesiSu Değirmeni- Konukluk.Su Değirmeni- Porsuk.Su Değirmeni-Kirazlıkçay mahallesi.

Anıt Ağaçlar(Anıtlar kurulu tarafından tescillenip, koruma altına alınan ağaçlar.)
Çınar Ağacı - Bafracalı Köyü Çınar Ağacı
- Çay mahallesi canlı sokak. Çınar Agacı
- Çay mahallesi göğceli mezarlığı. Çınar Ağacı- Kirazlıkçay mahallesi değirmenbaşı caddesi (Değirmenbaşındaki meşhur değirmenin su oluklari üzerindeki bu çınarın altında Arap Dede' nin mezarı bulunduğuna inanılmaktadır .) Çınar Ağacı- Kızılot. 3 adet dişbudak ağacı- Kızılot.

Mağaralar

- Kestane pınar.Mağara
- Ulupınar. kızıl nehir
Göğceli Camii

Ana madde: Göğceli Camii ,Göğceli Mezarlığı içinde yer alan cami Anadolu ahşap mimarisinin örneklerinden birisidir. 1206 yılında yapılan caminin giriş revakları 1335 yılında onarım geçirmiştir.
Çarşamba
Çarşamba
Çarşamba
Çarşamba
Çarşamba
Çarşamba
Çarşamba
Çarşamba
Çarşamba
Çarşamba