Ladik

LadikGenel Bilgiler

Ladik, Samsun'a 82 km uzaklıktadır.Kuzeyinde Kavak, doğusunda Taşova ve batısında Havza ile çevrili, güneyde ise Amasya’ya komşudur. Yayla şenlikleriyle ünlü, şirin bir yerdir. Akdağ'ın kuzey eteklerinde kendi ismini alan geniş bir ova kenarında kurulmuştur. Merkez ilçe nüfusu 8.316, ilçe genel nüfusu ise 18.022. İlçede kışlar uzun ve sert, yazlar ise serin geçiyor. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanıyor. Yeşilırmak'ın kollarından biri olan Tersakançayı Lâdik’e hayat veriyor. Lâdik Gölü’nden çıkarak batıya, oradan güneye, daha sonra doğuya kıvrılarak Yeşilırmak'la birleşiyor. Samsun'dan Lâdik'e her zaman ulaşım mümkündür.

Ekonomisini tarım, hayvancılık, sanayi ve ormancılık canlandırıyor.

Yaz ve kış devam eden yağışlar nedeniyle çok çeşitli ürün yetiştirilebiliyor. Yaygın olarak buğday, arpa, yulaf, mısır, şekerpancarı ve ayçiçeği yetiştirilmektedir. Bunların yanı sıra bağ-bahçe sebzeciliği de yapılmaktadır. Lâdik'in yayla 
olması, hayvancılığın da gelişmesini sağlamıştır. Başta küçük baş hayvan yetiştiriciliği olmak üzere, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, küçük çapta da olsa balıkçılık ve arıcılık da yapılıyor. Akdağ eteklerine kurulan ilçenin 18.585 hektarı 
orman alanıdır. Bu ormanların bir bölümü, koru ormanı bir bölümü de baltalık ormanıdır.

İlçe merkezi
Kahvehane ve dükkanların çevrelediği meydanda belediye ve kaymakamlık binası yer alıyor. 1943 depremi, tarihi eserlerin büyük bölümünün yıkılmasına neden olmuştur. Bununla birlikte bugün hala ayakta kalan eserler son derece 
etkileyicidir.

Lâdik yayla şenlikleri
Lâdik yaz aylarında yayla şenlikleri için yurdun dört bir yanından gelenlerle dolup taşıyor. Şenliklerin temel amacı, Lâdik’in turizm potansiyelini komşu ilçelerle paylaşmaktır.
Yayla şenlikleri her yıl Temmuz ve Ağustos aylarında yapılıyor. Çim ve kar kayağının yapılacağı alan olarak tespit edilen Lâdik’e 7 km mesafede Lâdik Yaylası’nda, çeşitli oyun, buzağı yarışması, koç yarışması, bal yarışması, uçurtma 
yarışması, yamaç paraşütü gösterileri, çim kayağı yarışmaları, planör uçuş gösterileri gibi etkinlikler gerçekleştiriliyor.

Ladik Mutfağı
İlçede yapılan yöresel yemeklerin çoğu hamur işidir. Bunlar; Erişte, Tutmaz Aşı, Mantı, İşkefe Tatlısı, Kaz Pilavı ve şeridi, Çerkez Halüğü, Çerkez Şibsisi, Dabusun, Malakto, Gobi Lobiya, Lobya, Höşmerim, Kadayani gibi çok çeşitlidir. 
Yemekler gibi ekmekler de çok çeşitli: Somun, Hamursuz, Parmaklı, Lavaş Pide, Dökme, Döndürme, Samsa Ekmeği, Cırlak (Pırıl), Akıtma, Yufka, Mısır Ekmeği. Yöresel yemeklerinin dışında Lâdik'in Tandır Kebabı da oldukça meşhur.

Coğrafi Konum

İlçe 36 (doğu) boylam, 41 (kuzey) enlem dereceleri arasında yer alır. İlçenin yüzölçümü 575 km2 olup, km² başına ortalama 38 kişi düşer. Rakımı 950 metredir. İlçede kara iklimi hüküm sürmekte olduğundan, kışlar uzun ve sert, yazlar ise serin geçmektedir.

Tarih

İlçemizin kuruluşu M.Ö. yıllara dayanır. İlçenin isminin nereden geldiği hakkında kesin olmamakla beraber çeşitli rivayetler vardır. Bunlara göre; İlçenin Amasya Hükümdarı VIII. Büyük Mitridat'ın (M.Ö. 131) eşi LAODİKYA tarafından kurulduğu, sonradan bu ismin kullanıla kullanıla LADİK şeklinde söylenmeye başlandığı belirtilmektedir.

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde; şehrin Amasya Hükümdarları'ndan HAVİK tarafından kurulduğu ileri sürülmekte, sonraları ismin Ladik olarak değiştirildiği bildirilmektedir.

Türk Kabileleri'nden olan Melik Alımcı Danişment Gazi'nin İladik Hatun ismindeki kızına izafeten Ladik denildiği ileri sürülmekledir. Yakın zamana kadar özellikle köylerdeki vatandaşlar ilçeye İLADİK veya İLEDİK demişlerdir.

Evliya ÇELEBİ'de şehrin ismiyle alakalı olarak "Amasya Kayserleri'nden "Havik" denilen zat yaptırmıştır. Çeşitli kimseler eline geçtikten sonra, Danişmentliler'den Melik Gazi gelip burayı fetheder. Kumandanlarından Selman Han: "Sancağı kale üzerine dikmeyelim" der. Melik Gazi: "La! (Hayır) Dik sancağı" der. Bunun üzerine, bu konuşma kalenin ismi olur: "Lâdik şehri kalesi' derler." demektedir.

Ladik, 1414 yılında, Canik Beyleri'nin Osmanlılar'a katılmasıyla birlikle Cumhuriyet dönemine kadar Sivas Sancağına bağlı Amasya Vilayeti sınırları içerisinde kalmıştır. Sık sık meydana gelen depremlerden dolayı tarihi kalıntıları görmek zordur.

İLKÇAĞ DÖNEMİ (M.Ö. 3000 - M.S. 375)
1940-1941 yıllarında Türk Tarih Kurumu'nca Yük Tepe (Salur Tepe) ve Höyük Tepe'de yapılan araştırma ve kazılarda bulunan bulgulardan, Lâdik'in. İlk Çağ devrine ait bir yerleşim birimi olduğu tespit edilmiştir.

HİTİT DÖNEMİ (M.Ö. 1500 - 1200)
Başkentleri bugünkü Çorum - Boğazköy dolaylarındaki Hattuşaş olan Hititlerin, Samsun İli sınırlarında yapılan kazı ve araştırma çalışmalarına göre bu bölgeye de hakim oldukları tespit edilmiştir. Lâdik Kalesi'nde yapılan kazı çalışmalarında da Hitit kalıntılarına rastlanması, Hititlerin Lâdik civarında hüküm sürdürdüklerini ortaya çıkarmıştır.

PERSLER DÖNEMİ (M.Ö. 550 - 332)
M.Ö. VII. yüzyıl sonlarında orta batı İran Yaylası'nda bağımsız devlet kuran Med Oymakları, Asur Devleti'ni yıktıktan sonra Doğu Aanadolu'yu istila ederler.Medler, İran'da kurulan Persler karşısında bozguna uğrayınca Persler, Karadeniz Kıyıları'ndaki yaylalara egemen olurlar. Bu arada "Samsun Kapadokya Askeri Valiliği" denilen büyük eyaletin sınırları içine yerleşirler.
Yaylalarda hakimiyet kuran Perslerin, Lâdik Yaylası'nda da yaşadıkları varsayılmaktadır.

OSMANLI DÖNEMİ
Lâdik, 1414 yılında Kubatoğulları'nın Osmanlılara katılmasıyla, Sivas Sancağı'na bağlı Amasya İli sınırları içinde kalır. Bu arada Amasya'da valilik yapan şehzadelerin mesire yeri olarak tarihte yerini alır. Bir çok devlet büyüğünü ağırlar. Bu dönemde birçok tarihi eser yapıldı ise de büyük depremlerde bunların çoğu yıkılmıştır. Son Osmanlı kalıntısı olan bedesten ve çarşısı da 1943 yılında yıkılır.
Deprem ve zamana bağlı olarak doğal yıpranmaların yanı sıra geçmişte tarihsel dokunun korunmasına yönelik olarak fazla ihtimam gösterilmemiş olması Ladik açısından bir talihsizliktir. Zira Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'ndeki "Şehzade Bayazid-i Veli Amasya'da mutasarrıf iken her sene altı ay gelip Lâdik'te kalırdı. Bu yüzden şehirde güzel bir has bahçe yapıp bırakmıştır ki hala bahçe ustası, kırk atlet bostancı hademesi ve korucuları vardır. Çayırı büyük mirahor tarafından korunur. Şehir merhum Sultan Ahmed Han'ın Validesi Bülbül Hatun'un vakfı olup ahalisi vergiden muaftır. Sivas Eyaleti Valisi tarafından dahi bu şehre adam gönderilip müdahale edilemez ifadelerinden anlaşılacağı üzere Osmanlı Dönemi'nde şehir bir anlamda korunmuş özel bölge statüsündedir.

GÜNÜMÜZ
Günümüzde ise Ladik ilerleyen sayfalarda detaylarını da göreceğiniz kayak merkezi, göl ile ilgili yapılan yatırımlar ve Hamamayağı Kaplıcası'nın etkin tanıtımları sayesinde kendi kabuğuna çekilmişken ve sürekli göç veren bir ilçe olmaktan çıkarak bölgenin cazibe merkezi olmaya aday durumdadır. Bu sayede Ladik'in tarihindeki güzel günlerine zamanla dönmesi umulabilir. Nitekim aşağıdaki rakamlar bize o dönemlerde Ladik'in sosyal ve kültürel hareketlilik anlamda oldukça etkin olduğunu göstermektedir.

Turizm

1 AKDAĞ YAZ VE KIŞ SPORLARI MERKEZİ
Ladik’e sadece altı kilometre uzaklıktaki kayak merkezinde kış sporlarının yanı sıra, çim kayağı da yapılabiliyor. Pist uzunluğu 3 bin 600 metreyi bulan merkezde saatte bin kişi taşıma kapasiteli bir telesiyej ve 21 yataklı bir butik otel var.

2 HAMAMAYAĞI KAPLICALARI
Gençlik enerjisi verdiğine inanılan şifalı kaynak suyunda hamam keyfi yapmak için Hamamayağı Kaplıcaları sizi bekliyor. İlçeye 13 kilometre mesafedeki kaplıcanın suyu romatizmadan kireçlenmeye ve deri hastalıklarına dek pek çok şikâyete derman oluyor. Kaplıca Tesisleri, yaz aylarında piknik alanı, kafeteryası, açık mutfağı ve oyun parkıyla dev bir mesire yerine dönüşüyor.

3 LADİK GÖLÜ
İlçenin yedi kilometre doğusundaki Ladik Gölü her mevsim bir başka güzel. Gölden çıkan turna balığı nefis. Gölün berrak suları üzerinde gezinen adacıkların benzerine ise dünyada bile rastlamak zor. Göl kıyısındaki tesisler keyifli bir dinlencelik. Gölün çevresi kuş gözlemi için de elverişli. Alabalıkçıl, kara leylek, yeşilbaş, sumru, uzun bacak, kız kuşu… Bakalım hangilerini görebileceksiniz?

4 YAYLALAR
Ladik çevresindeki yaylalar, gelenekleri, renkli panayırları ve el değmemiş doğasıyla geleceğin eko-turizm merkezi. Suyunun soğukluğu ve havasının temizliğiyle ünlü Ladik Yaylası, özgün evlere sahip. Ladik - Taşova yolu üzerindeki Aktaş Yaylası, göl manzaralı. 1600 metre rakımlı Küpecik Yaylası’nın ilçeye uzaklığı 23 kilometre. Büyükkızoğlu Yaylası ise şelalesiyle meşhur. Yörede Gürcü ve Çakırgümüş adında iki güzel yayla daha var.

KAÇIRMAYIN
Hasır dokumacılığı, kaval yapımı, süpürge bağlama, çorap ve kazak örücülüğü gibi el sanatlarıyla tanınan Ladik’ten eli boş dönemeyeceksiniz. Geleneksel el tezgâhlarında dokunan Ladik kilimleri ise en güzel hediyeniz olacak. Genellikle sofa ve salon girişinde kullanılan bu kilimlerin üretimi, eskiye göre azalmış da olsa, ilçe merkezinde ve civar köylerde sürdürülüyor. Keçi kılından dokunan ve “çöpür” adı verilen bir diğer Ladik kilimi ise daha çok mesire yerlerinde kullanılıyor.
Ladik
Ladik
Ladik
Ladik
Ladik
Ladik
Ladik
Ladik